Kadın SES’ini İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Buluşturduk

SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 80’den fazla kadın örgütü temsilcisi ve kadın gazeteci ile bir araya geldiği toplantıya ev sahipliği yaptık. Çevrimiçi olarak düzenlenen etkinliğin yürütücülüğünü SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı Gülseren Onanç yaptı. Toplantı boyunca kamuoyuna önemli mesajlar veren İmamoğlu, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararına karşı birlikte mücadelenin altı çizdi. İmamoğlu, sözleşmeye bağlı kalacağını şu ifadeler ile taahhüt etti: “İstanbul Sözleşmesi’ne bağlı kalacağımızı, sözleşmenin hükümlerinin takipçisi olacağımızı bütün İstanbul halkına ve Türkiye’ye duyuyorum. Sözleşmenin en üst seviyede destekçisi olacağımızı anbean ne yapacağımız konusunda birlikte çalışma konusunda cesaretli olacağımızı taahhüt ediyorum.”

İmamoğlu’nun kadın örgütlerinin sorularıyla gelişen söyleşisinden öne çıkan başlıklar şöyle:

Kadın istihdamı

“Cinsiyet eşitliği konusunda hangi adımları atmalıyız konusunda sıkı bir eylem bir planımız olduğunu belirtmek isteriz.

Örneğin kadın istihdamı konusu bizim için çok kıymetli. Gerçekten ekonomide bir gelişmeyi konuşacaksak en önemli halletmemiz gereken sorun kadının üretime katılmasıdır. Bu konuda çok geride olduğumuzu kabul etmeliyiz.Kadın istihdamı konusunda örnek olmak istiyoruz.”

Kadın yöneticiler

“İBB’de kadın yönetici sayısını 3 katına çıkardık. Henüz arzu ettiğimiz seviyeye ulaşamadık ama bizden önceki dönemim üç katına çıkardık. Arzu ettiğimiz seviyeye ulaşabilmiş değiliz ama kadın çalışan oranımızı da yükseltiyoruz. Bölgesel istihdam ofislerimizi açtık, kadın istihdamına yönelik çalışmalar yapıyoruz. Pandemi ve öncesinde oluşan ekonomik krizin katlanarak artması, derin bir yoksulluğa sebep oldu. Bu durum, hem imkanlar hem psikolojik olarak kadınları etkiliyor.”

LGBTİ+ hakları

“Birimlerimize başvurduklarında tüm yurttaşlarımız gibi hizmet alacaklar, alıyorlar. Özel olarak ben de takip ediyorum. Temelde olaya şöyle bakıyoruz. Bir bizim tespit edebildiklerimiz, ikinci olarak da vatandaşın başvuruları ile ortaya çıkan sorunlar. Üçüncü olarak sivil toplum örgütlerinin önerisi ile yapacağımız çalışmalarımız. Kurum olarak her vatandaşın yanında olduğumuz gibi LGBTİ+’ların da yanındayız.”

‘Kanal İstanbul bir ihanet projesidir’

“Tarihin görebileceği en ağır ihanet projesidir. Daha ağırı yoktur. Kanal İstanbul’un telafisi mümkün değildir. Bu süreci halkın duyarlılığıyla birlikte engelleyeceğimizi düşünüyorum. Doğaya, yeşile, insan yaşamına bu kadar duyarsız bir yönetimi son yıllar itibarıyla dünya çok az görmüştür. Bugünün ekonomisinden 1 TL’nin bile oraya harcanmasının haram olduğunu söyleyeceğiz. Özellikle kadın gücünün yanımızda olması ulusal ve ulusalar arası platformda da bizim için büyük kazanım olacaktır.”

Toplumsal cinsiyet eşitliği için birlikte mücadele!

“Toplumun en fazla sıkıntı, şiddet ve zulüm gören kitlesi kadınlar ve kadınların her yerde eşitsizliğe karşı mücadele veriyor. Dönüşüm için, toplumsal cinsiyet eşitliği adına hep birlikte mücadele etmeliyiz. Ülkemiz cumhuriyetle birlikte 20’nci yüzyılda iyi bir başlangıç yaptı ama sonrasında eksik tutulan, atılamayan adımlar, toplumun yeterince eğitim alamaması gibi nedenler birtakım sıkıntıları geliştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak sıkı bir eylem planımız olduğunu belirtmek isterim. Umut ediyorum ki yakın zaman içinde bu şehir, cinsiyet eşitliği eylem planıyla çok değerli bir seviyeye ulaşacaktır.”

Gülseren Onanç: ‘Demokrasi inşasına İstanbul’dan yeniden başlayalım’

SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı Gülseren Onanç, toplantıda İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ve Kanal İstanbul projesinin iptali için bir İstanbul Dayanışması’nın gerekliliğinin altını çizerek, “Türkiye’de demokrasinin yeniden inşasına İstanbul’dan hep birlikte başlayalım” dedi.

Onanç, sözlerine şöyle devam etti: “İçinde bulunduğumuz süreçte hukukun üstünlüğünü, kuvvetler ayrılığını, yerel yönetimin güçlenmesini ve katılımcı demokrasiyi savunan sivil toplum örgütleri ve aktif bireylerle birlikte ‘İstanbul Dayanışmasının’ oluşturulması yaşamsal önem taşıyor. Bu çerçevede sözleşmesini, şehrini, yaylalarını, yaşamını, özgürlüklerini savunmak üzere mücadele eden kadınlar, Türkiye’de yeniden demokrasinin inşasında önemli aktör olacaklar. Kaygıyla izlediğimiz otoriter iktidara karşı Türkiye’de demokrasinin yeniden inşasına İstanbul’dan hep birlikte başlayalım.”