Barış için Kadın SES’i

SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin Operation 1325 ve Swedish Institute işbirliğiyle hayata geçirdiği “Barış İçin Kadın SES’i” projesi, bugüne kadar ağırlıklı olarak siyaset alanına bırakılan “barış” ve “güvenlik” meselesini kadınların perspektifiyle ele almayı ve sivil toplumda ve medyada barış sesinin yükseltilmesinde aracı olmayı hedefliyor.

Çeviriler, orijinal makaleler, video ve podcastlerle kadınların barış kurucu rolünün güçlendirilmesine katkı sağlamayı amaçlayan bu yayın prensibi ile Türkiye’de Kürt meselesi başta olmak üzere ülkemizde ve dünyadaki savaş ve çatışmalar, kadın perspektifinden ve barış inşasını gündemleştirecek şekilde ele alınıyor.

Proje 1325 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı’na, yani silahlı çatışmaların kadınlar ve kız çocukları üzerindeki etkileri, kadınların barışın sağlanmasındaki rolü, barış ve çatışma çözme süreçlerinin toplumsal cinsiyet boyutlarına da dikkat çekiyor. Karar; “önleme”, “katılım”, “koruma” ve “rahatlama ve iyileşme” olmak üzere dört ana ayaktan oluşuyor. Burada, “önleme” (prevention), kadınlara yönelik cinsel ve cinsiyet temelli şiddetin önlenmesi olarak öne çıkarken, çatışan iki taraf arasında ilişki kurma ve arabuluculuk rollerinde kadınların rolünü artırarak kadınların çatışmayı önlemeye katkısı da vurguluyor.

Kararın ikinci ayağı olan “koruma” (protection) ise, kadınların ve çocukların insan haklarını korumak ve desteklemek ve fiziksel emniyetlerini, sağlık ve ekonomik güvenliklerini sağlamayı kapsamaktadır. Çatışma sırasında devlet ya da devlet dışı aktörlerin kadınlara yönelik cinsel/cinsiyet temelli şiddet ve özellikle tecavüzlerinden kadınları korumak özel bir önem taşımaktadır. Üçüncü ayak olarak öne çıkan “katılım (participation), kadınların karar alma süreçlerinin her aşamasında; ulusal, bölgesel ve uluslararası kurumları; çatışmayı önleme, yönetme ve çözümleme gibi mekanizmaları; barış görüşmelerini; barış operasyonlarında asker, polis ve sivil olarak ve aynı zamanda BM özel temsilcileri olarak katılımını içeriyor. Kararın son ayağını ise “barış inşası ve iyileşme” (peace building, relief and recovery) oluşturuyor.  Burada önemli olan ise, çatışma sonrası dönemin bir fırsat olarak kullanılarak, kadınların ve kız çocuklarının özel ihtiyaçları ve önceliklerini dikkate alarak, kadınların katılımını ve cinsiyet eşitliğini artırmak.

Bu projedeki temel hareket noktamız, sadece geçmişteki olaylara ve mevcut siyasi konjonktüre odaklanan barış perspektifini geliştirmektir. Barış için Kadın SES’i projesi, hikaye anlatıcılığının önemini vurgulayarak, aktörlerin bireysel alanlarında, sivil toplumda, medyada, siyasette barış için mücadelesini ve girişimlerini ön plana çıkararak geçmişle günümüz arasında bağlantı kurmayı amaçlıyor. Gerçekçi bir barış tahayyülü için, çatışmanın taraflarının barışçıl bir gelecek üzerine birlikte fikir alışverişi yapmasının önemli olduğuna inanıyoruz.

Bununla birlikte, her anlatıda, taraflar geçmişi ve geleceği kendi bakış açısıyla yorumladığı için, tek tip bir bağlama işaret edilemeyeceğinin de altını çizmek önemlidir. Bu nedenle, barışçıl bir geleceğin inşası, birbirine aykırı düşen anlatıların sahipleri arasında anlayışı teşvik etmenin yanı sıra bölücü ve dışlayıcı hafızalaştırma pratiklerinden uzaklaşarak gerçekleşebilir. Sonuç olarak, barış savunucuları yalnızca olguları değil, farklı anlatıları da kabul etmeli, karşılıklı anlayışı ve birlikte yaşamı savunan bir gelecek yaratmak ses yükseltmelidir. Toplumsal cinsiyet perspektifiyle barışı tahayyül etmenin bu bakış açısını yaratabileceğine inanıyoruz.

Bu projedeki temel hareket noktamız, sadece geçmişteki olaylara ve mevcut siyasi konjonktüre odaklanan barış perspektifini geliştirmektir. Barış için Kadın SES’i projesi, hikaye anlatıcılığının önemini vurgulayarak, aktörlerin bireysel alanlarında, sivil toplumda, medyada, siyasette barış için mücadelesini ve girişimlerini ön plana çıkararak geçmişle günümüz arasında bağlantı kurmayı amaçlıyor. Gerçekçi bir barış tahayyülü için, çatışmanın taraflarının barışçıl bir gelecek üzerine birlikte fikir alışverişi yapmasının önemli olduğuna inanıyoruz.

Bununla birlikte, her anlatıda, taraflar geçmişi ve geleceği kendi bakış açısıyla yorumladığı için, tek tip bir bağlama işaret edilemeyeceğinin de altını çizmek önemlidir. Bu nedenle, barışçıl bir geleceğin inşası, birbirine aykırı düşen anlatıların sahipleri arasında anlayışı teşvik etmenin yanı sıra bölücü ve dışlayıcı hafızalaştırma pratiklerinden uzaklaşarak gerçekleşebilir. Sonuç olarak, barış savunucuları yalnızca olguları değil, farklı anlatıları da kabul etmeli, karşılıklı anlayışı ve birlikte yaşamı savunan bir gelecek yaratmak ses yükseltmelidir. Toplumsal cinsiyet perspektifiyle barışı tahayyül etmenin bu bakış açısını yaratabileceğine inanıyoruz.

Proje kapsamında SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu’nda “Barış İçin Kadın SES’i başlığı altında yer verdiğimiz “Kadın, Barış, Güvenlik” temalı içeriklere buradan ulaşabilirsiniz.