İran’da Eylül ayında Mahsa Amini’nin kıyafet kurallarına uymadığı iddiasıyla ‘ahlak polisi’ tarafından gözaltına alınması sonrası hayatını kaybetmesinin ardından patlak veren ve ülke geneline yayılan gösterilerde kadınlar en ön saflarda yer alıyor. Başörtüsü zorunluluğuna karşı bir başkaldırı olarak başlayan eylemler, ülke geneline yayılan rejim karşıtı protestolara dönüştü. Hatta bu birçoklarına göre bir ‘kadın devrimi.’
Saç kesmek, dünyanın dört bir yanındaki ünlülere, siyasetçilere ve kampanyacılara yayılan hareketin sembollerinden biri haline geldi. Bu harekete, dünyanın birçok yerinden kadınlar da destek verdi. Binlerce kadın, sosyal medyada ve sokaklarda saçlarını keserek videolar paylaştı. Eylemler sonrası rejimin kolluk kuvvetleri baskı mekanizmalarını artırırken, göstericilere ateş açıldı; idam cezası kararları verildi, cezalar birbiri ardına infaz edildi, eylemciler tutuklandı. Ama tüm bunlar, kadınların mücadelesini söndürmek yerine daha da alevlendirdi. İranlı kadınların taviz vermeyen isyanı, özgürlükçü İranlı erkeklerin eylemlere aktif bir şekilde katılmasıyla daha da konsolide oldu.