Bu projedeki temel hareket noktamız, sadece geçmişteki olaylara ve mevcut siyasi konjonktüre odaklanan barış perspektifini geliştirmektir. Barış için Kadın SES’i projesi, hikaye anlatıcılığının önemini vurgulayarak, aktörlerin bireysel alanlarında, sivil toplumda, medyada, siyasette barış için mücadelesini ve girişimlerini ön plana çıkararak geçmişle günümüz arasında bağlantı kurmayı amaçlıyor. Gerçekçi bir barış tahayyülü için, çatışmanın taraflarının barışçıl bir gelecek üzerine birlikte fikir alışverişi yapmasının önemli olduğuna inanıyoruz.
Bununla birlikte, her anlatıda, taraflar geçmişi ve geleceği kendi bakış açısıyla yorumladığı için, tek tip bir bağlama işaret edilemeyeceğinin de altını çizmek önemlidir. Bu nedenle, barışçıl bir geleceğin inşası, birbirine aykırı düşen anlatıların sahipleri arasında anlayışı teşvik etmenin yanı sıra bölücü ve dışlayıcı hafızalaştırma pratiklerinden uzaklaşarak gerçekleşebilir. Sonuç olarak, barış savunucuları yalnızca olguları değil, farklı anlatıları da kabul etmeli, karşılıklı anlayışı ve birlikte yaşamı savunan bir gelecek yaratmak ses yükseltmelidir. Toplumsal cinsiyet perspektifiyle barışı tahayyül etmenin bu bakış açısını yaratabileceğine inanıyoruz.
Bu projedeki temel hareket noktamız, sadece geçmişteki olaylara ve mevcut siyasi konjonktüre odaklanan barış perspektifini geliştirmektir. Barış için Kadın SES’i projesi, hikaye anlatıcılığının önemini vurgulayarak, aktörlerin bireysel alanlarında, sivil toplumda, medyada, siyasette barış için mücadelesini ve girişimlerini ön plana çıkararak geçmişle günümüz arasında bağlantı kurmayı amaçlıyor. Gerçekçi bir barış tahayyülü için, çatışmanın taraflarının barışçıl bir gelecek üzerine birlikte fikir alışverişi yapmasının önemli olduğuna inanıyoruz.
Bununla birlikte, her anlatıda, taraflar geçmişi ve geleceği kendi bakış açısıyla yorumladığı için, tek tip bir bağlama işaret edilemeyeceğinin de altını çizmek önemlidir. Bu nedenle, barışçıl bir geleceğin inşası, birbirine aykırı düşen anlatıların sahipleri arasında anlayışı teşvik etmenin yanı sıra bölücü ve dışlayıcı hafızalaştırma pratiklerinden uzaklaşarak gerçekleşebilir. Sonuç olarak, barış savunucuları yalnızca olguları değil, farklı anlatıları da kabul etmeli, karşılıklı anlayışı ve birlikte yaşamı savunan bir gelecek yaratmak ses yükseltmelidir. Toplumsal cinsiyet perspektifiyle barışı tahayyül etmenin bu bakış açısını yaratabileceğine inanıyoruz.